Askıda Simit
Geçtiğimiz hafta işe giderken son zamanlarda edindiğim simit alma alışkanlığımı yerine getirmek üzere bir simitçinin önünde durdum. 2 farklı müşterinin arkasında sıra beklemeye başladım. Sıra beklerken ilk müşteri ile simitçi arasında geçen diyaloğa kulak misafiri oldum. Müşteri simitlerini aldıktan sonra parasının bir simit alabilecek kısmıyla camdaki yazıyı işaret ederek “Üstüyle askıya simit bırak ağabey.” Dedi. Bilenler bilir. Askıda ekmek, simit, fatura gibi uygulamalar bugünlerde oldukça popülerleşti. Ekonomik gücü yeten vatandaşlar, yetmeyenler için fazladan ürün satın alıp askıya bırakırlar. Ardından ekonomik gücü yetmeyen vatandaşlar askıda ürün olup olmadığı sorar ve ücreti daha önceden ödenmiş olduğu için para vermeden ürünü alırlar.
Sıra bana geldiğinde askıya simit bırakıldığını bilerek cüzdanımı evde unuttuğumu ve askıda simit var ise bir tane istediğimi dile getirdim. Simitçi ise sabahın erken saatleri olduğunu ve henüz kimsenin askıya simit bırakmadığını söyledi. Teşekkür ederek oradan uzaklaştım. Milletimizin neredeyse her alanda kutsal olan bir mevhumu fırsata çevirme huyu yine tecelli etmişti. Son zamanlarda bu olay çerçevesinde milli şuurdan yoksun esnafların arapça tabelalar astıklarına şahit oluyoruz. Sınırlarımızdan içeri elini kolunu sallayarak giren kaçakların nasıl bir tehlike teşkil ettiğini göremeyen bu şuursuzlar, bir de onların dilinde tabela asıp birkaç lira fazla kâr etme gayreti içerisindeler. Milli şuur ve milliyetçilik ışığında kurulup gelişen ülkemizin yakın tarihinde asılan bu arapça tabelalar toplumsal yozlaşmanın en hakiki göstergesidir. Gayrimeşru yollarla Türkeli’ne sızan medeniyetten yoksun bedeviler için onların dillerinde tabela asmak vatana ihanet etmenin bir başka biçimidir.
Bu toplumsal yozlaşmaya Türk milletinin menfaatlerini şahsi menfaatlerinden kıymetli gören Türk gençleri muhakkak bir yanıt verecektir. Düşmanlıktan para için dönülmeyecek, Türkeli’nde tek Türk kalana kadar yurt düşmanları ile mücadele edilecektir.
05.04.2022
Yorumlar
Yorum Gönder