Yoz

 

Bu yazı toplumu kötülemek, milleti tahkir etmek için yazılmamıştır. Bu yazının yegane amacı gittikçe yozlaşan toplumumuza ve buna rağmen riyakarlık gösteren insanlara karşı bir tutum sergilemektir.

Sen asgari ücretin az biraz üzerinde kazanmak için kırk tanıdığı devreye sok,

En ufak işini halledebilmek için onun selamı, bunun ricasını götür,

Çocuğunu okula değil dergahlara, dershaneye değil parti binalarına gönder.

İşinde her türlü üçkağıtçılık yapana işini biliyor diyip şerefiyle mücadele edeni hor gör.

Mezar yeri ayarlatmak için bile yemek, tatlı, rüşvet yedir.

Sonra çıkıp vay efendim memlekette makam sahipleri neden hırsızlık yapıyor, neden torpil yapıp eşini dostunu üst makamlara getiriyor diye dert yan.

Aptallığın ilerisi yok arkadaş.

Bunların içlerinde iktidar veya muhalefet, barajı geçmiş veya geçmemiş, seçime girmiş yahut girmemiş hiçbirisini ayırmaksızın tamamı birden gökten zembille inmiş değildir. Hepsi bu milletin içinden çıkmış insanlardır.

Doğru sözde ayıp olmaz. Bokun içinden çıkan bok olur kardeşim. Bugün hırsızlık yapan, adam kayıran, seçime hile karıştıran, eşe dosta ihale veren, sınav sorularını çalıp kendi adamlarına dağıtan bu insanların hepsi bugün senin doğru saydığın toplumsal normlar ile eğitildiler. Onların da babaları onları işe sokmak için tanıdık aradı. Onlar da büyürken parayı kazanmanın önemli olduğu, ahlak ve şerefin para karşısında önemli olmadığı düşüncesi bilinç altlarına yerleştirilerek büyüdüler. 

Yani kardeşim; oğluna iş bulmak için kırk tanıdık devreye sokan insanların çocukları büyüdü, koltuk sahibi oldu. Şimdi devir tersine döndü ve kendi tanıdıklarını bir yerlere getirir oldular. 

Toplumsal yozlaşmanın özü şerefsizliktir. Şeref milli değerle, milli tarihle, dini inançla kazanılmaz. Şeref yalnızca şerefli ebeveynlerin, şerefli öğretmenlerin, şerefli insanların yeni nesli eğitmesiyle olur. Atan İstanbul’u fethetmiş olabilir. Kafire kılıç vurmuş, Yunan’ı denize dökmüş olabilir ama sen doğmamış çocukların rızıklarını Avrupa’daki banka hesabına geçiriyorsan tarihin, dinin, değerin hiçbir önemi yoktur. Bu yüzden şeref sahibi olmayı, mülk sahibi olmaktan kıymetli bilen bir avuç Türk olarak asli görevimiz; Dünkü şerefsizlerin makam sahibi olmasını engellemek ve bugün ile ileriki nesillerin yetişmesi için azami gayret göstermektir. Yozlaşmış bir milletin yozlaşmış bir hükümeti eleştirme hakkı yoktur. Ekseriyeti şeref sahibi olan bir millet, şerefli nesiller yetiştirir ve yozlaşmamış bir toplumun idaresi adaletli bir şekilde yürür.

Aksi halde bu yozluk bir parazit gibi yayılarak neticesinde milleti yok eder.

23.12.22