Pilot Ülke: Türkiye
Doğu illerimizde son dönemde yaşanan büyükbaş hayvan ölümleri, şap aşısı uygulamalarının hemen ardından ortaya çıktı. Bir çok haber sitesi özellikle Kars-Ardahan illeri başta olmak üzere on bin civarı büyükbaş hayvanın telef olduğunu yazdı. Bu durum köylünün, çiftçinin ve hayvancılıkla uğraşan herkesin vicdanını yaralıyor ve zarara uğratıyor. Bu topraklarda yüz yıllardır süregelen tarım ve hayvancılık geleneği, bir anda bilinçsizce(!) yapılan aşı uygulamalarıyla sekteye uğratılıyor. Ayrıca çıkarılan iklim kanunu da buna zemin oluşturup süreci hızlandırıyor.
Burada sorulması gereken soru açıktır: Bu bir “ihmal” midir, yoksa Türk milletinin üretim damarlarını kurutmaya yönelik bilinçli bir politikanın parçası mıdır?
Türk milletinin tarihine baktığımızda, bozkırlardan Anadolu’ya taşıdığımız ruhun temelinde üretim vardır. Atı, koyunu, ineğiyle yaşayan; toprakla yoğrulmuş bir milletten bahsediyoruz. Bugün bizi güçlü kılacak olan da yine tarım ve hayvancılıktır. Lakin dikkat edin: Birileri bu damarlarımızı kurutmak, bizi ithalata muhtaç bırakmak için her türlü oyunu devreye sokuyor.
Doğu’daki üretici vatandaşlar, hayvanlarının aşıdan hemen sonra telef olduğunu gözleriyle görüyor. Normal şartlarda hayvanı koruması gereken bir uygulamanın tam tersine felaket getirmesi, basit bir tesadüf olabilir mi? Devletin, milletin sırtına yüklenen ithalat politikaları ile birlikte düşündüğümüzde, bu tablo tek bir şeye işaret ediyor:
Türk köylüsünü bitirmek, yabancı şirketlerin eline bakar hale getirmek. Yoksa bu zaten et yiyemeyen, yiyenin de dünyanın en pahalı etini yediği, yönetiminde de kontrol zorluğu çekilmeyen bir yeri yapay gıda sektöründe pilot ülke yapmak mıdır?
Bugün etimizi, sütümüzü dışarıdan alır hale gelirsek; yarın bağımsızlığımızı da masada bırakmış oluruz. Unutmayalım ki “karnı tok olmayan milletin istikbali olmaz.” Çiftçiyi destekleyeceğine köstek olan, hayvancılığı koruyacağına kırdıran bu anlayış, Türk milletine hizmet etmiyor.
Tarımı ve hayvancılığı yok edilen millet, bağımsızlığını da kaybetmeye mahkûmdur. Bu toprakların bereketi bizim en büyük gücümüzdür. Şap aşısı sonrası yaşanan ölümler münferit olaylar değil, üretim damarlarımızı kesmeye yönelik zincirin halkalarıdır.
Türk köylüsünün alın terini, Türk gencinin geleceğini korumak için bu politikaların hesabı sorulmalı, ithalata dayalı tarım oyunlarına son verilmelidir.
Bu mesele sadece köylünün, çiftçinin meselesi değildir. Bu mesele Türk milletinin bekası meselesidir. Eğer bugün hayvanlarımızı, yarın topraklarımızı kaybetmek istemiyorsak; ayağa kalkmalı, tarım ve hayvancılığı millî stratejimizin temeline koymalıyız.
Sezer Avcı
12.09.2025

Yorumlar
Yorum Gönder