Tarihe Not 15: Nadir
Görülüyor ki artık dünya siyaseti kişiler ve kadroları üzerinden yönleniyor. Türkiye Cumhuriyeti adına Erdoğan ve ABD adına Trump arasında yapılan nadir element anlaşması, kulağa sadece maden işi gibi gelse de aslında büyük bir pazarlığın parçası.
Ukrayna hattında gördüğümüz “savaş bitti, şimdi kaynaklara yöneliyoruz” mantığıTürkiye’ye taşınıyor: büyük teknoloji ve enerji anlaşmaları, batmakta olan Boeing şirketinden uçak siparişi, 20 yıllık yapılan doğalgaz anlaşması hepsi birbirine bağlı bir paket gibi. Masada güçlü görünmek için yapılan hamlelerin iç politikada da karşılığı oluyor; meclisten geçirilen yetkiler, PKK'nın legalleşip iç siyasete dahil edilmesi ve BOP'un hızlandırılması dış pazarlığın iç bedelini gösteriyor.
Genç kuşak bu işlerin farkında. Batı siyaseti ve Avrupa insan hakları ve demokrasi kararlarını eleşitiren, Doğu Türkistan, Filistin gibi meseleleri takip eden, sorgulayan bir nesil yükseliyor. Onlar için mesele sadece ekonomik çıkar değil; adalet, tarih ve ulusal onurun korunması da önemli. Bu yüzden hangi anlaşma yapılırsa yapılsın, gerçek kazanç ancak şeffaflık, hesap verebilirlik ve toplumun rızası varsa olur.
Neticede bu millete nadir element anlaşması dayatıyor ama pazarlıkların faturasını halkın ve devletin egemenliğinin ödememesi gerekiyor.
Gençlerin ve milletin sorgulayıcılığı arttıkça bu tür işlerin hem yerelde hem bölgede sonuçları daha dikkatle tartışılacak, arşiv güçlenecek, ülke de uzun vadeli çıkarlarını koruyacak daha sağlam kararlar alacaktır. Bu yüce millet bağrında bunu yapacak nice yiğitler barındırmaktadır.
Sezer Avcı
04.11.2025
Yorumlar
Yorum Gönder