Kayıtlar

Milli Muhakeme 6: 1 Aralık 2025

Resim
 2023 seçimlerinde Cumhur İttifakı, muhalefeti PKK ve HDP/DEM ile işbirliği yapmakla suçlayarak milliyetçi-muhafazakâr seçmenin oyunu aldı. “Eğer muhalefet kazanırsa Demirtaş tahliye edilecek, PKK’lılara af çıkacak, belediyelerde sayaç okuyacaklar” söylemiyle kampanya yürütüldü. Bugün Aralık 2025’e geldiğimizde, Erdoğan’ın meşhur “nereden nereye” sloganına karşılık halk arasında “Apodan Papaya” denmesi boşuna değil. Çünkü süreç, devletin daha önceki çözüm girişimlerinden bile hızlı tavizler verdiği bir noktaya evrildi. Meclis’te kurulan “Terörsüz Türkiye” komisyonu, İmralı’ya heyet gönderme kararı aldı. CHP’nin bazı vekilleri sürece mesafeli görünse de, MHP ve AKP temsilcileriyle birlikte DEM partiden isimler bu heyette yer aldı. CHP'nin de içerisinde süreci destekleyen bir grup var. Yani daha ilk adımda milli vicdan yaralandı. İktidar kanadı süreci dört aşamalı bir yol haritasıyla tanımlıyor: PKK’nın çekilmesi, mağaraların boşaltılması, ardından Irak’ın kuzeyindeki bölgelerden çık...

Pilot Ülke: Türkiye

Resim
 Doğu illerimizde son dönemde yaşanan büyükbaş hayvan ölümleri, şap aşısı uygulamalarının hemen ardından ortaya çıktı. Bir çok haber sitesi özellikle Kars-Ardahan illeri başta olmak üzere on bin civarı büyükbaş hayvanın telef olduğunu yazdı. Bu durum köylünün, çiftçinin ve hayvancılıkla uğraşan herkesin vicdanını yaralıyor ve zarara uğratıyor. Bu topraklarda yüz yıllardır süregelen tarım ve hayvancılık geleneği, bir anda bilinçsizce(!) yapılan aşı uygulamalarıyla sekteye uğratılıyor. Ayrıca çıkarılan iklim kanunu da buna zemin oluşturup süreci hızlandırıyor. Burada sorulması gereken soru açıktır: Bu bir “ihmal” midir, yoksa Türk milletinin üretim damarlarını kurutmaya yönelik bilinçli bir politikanın parçası mıdır? Türk milletinin tarihine baktığımızda, bozkırlardan Anadolu’ya taşıdığımız ruhun temelinde üretim vardır. Atı, koyunu, ineğiyle yaşayan; toprakla yoğrulmuş bir milletten bahsediyoruz. Bugün bizi güçlü kılacak olan da yine tarım ve hayvancılıktır. Lakin dikkat edin: Biril...

Türk Hutbesi: 28 Kasım 2025

Resim
Bismillâhirrahmânirrahîm.  Aziz Türk milleti;  Rabbimiz Kur’an’da “Onlar, kendileri ihtiyaç içinde olsalar bile, yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler. Biz sizi Allah rızası için doyuruyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz.” (İnsan, 76/8-9) buyurmuştur. Îsâr, yani başkasını kendine tercih etmek, İslam ahlakının zirvesidir. Mümin, kendi ihtiyacı olsa bile kardeşinin ihtiyacını önceleyerek Allah’ın rızasını kazanır. Bu erdem, cimriliği ve bencilliği ortadan kaldırır; kardeşliği, yardımlaşmayı ve dayanışmayı güçlendirir. Türk töresinde de fedakârlık en yüce değerlerden biridir. Tarih boyunca Türk milleti, misafirini doyurmuş, komşusunu gözetmiş, mazluma el uzatmış, kendi ihtiyacını ikinci plana atarak toplumun huzurunu öncelemiştir.   İsâr sadece mal paylaşmak değildir. Zamanımızı, emeğimizi, sevgimizi ve bilgimizi başkaları için harcamak da fedakârlıktır. Ailede eşler birbirine fedakârlıkla yaklaşmalı, çocuklar sevgi ve ilimle yetiştirilmeli,...

Türk Hutbesi: 21 Kasım 2025

Resim
  Bismillâhirrahmânirrahîm.  Aziz Müslüman Türk milleti; Rabbimiz Kur’an’da “Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır” (Nahl, 16/125) buyurmuş,  Şiddet, hangi gerekçeyle olursa olsun İslam’ın ruhuna aykırıdır. Kadına, çocuğa, yaşlıya ve mazluma yönelen her türlü şiddet, hem dinimizin hem de Türk töresinin reddettiği bir zulümdür. Türk kültüründe kadın, hayatın merkezinde saygı ve hürmetle yüceltilmiş; aile ise sadakat ve tek eşlilik üzerine kurulmuştur. Bu aile yapısı, vefa ve merhametle güçlenmiş, milletin dirliğinin temeli olmuştur.   Kardeşlerim, aile sadece bir ev değil; iman ve törenin birleştiği mukaddes bir ocaktır. Türk ailesinde eşler birbirine sadakatle bağlıdır, çocuklar sevgi ve ilimle yetiştirilir, yaşlılar bilgelik ve dua kaynağıdır. Bu yapı, hem İslam’ın rahmet anlayışını hem de Türk milletinin köklü kültürünü yansıtır. Ailede huzur, merhamet ve muhabbetle sağlanır; şiddet ise bu mukaddes ocağı yıkar. Müslüman Türk, eşine el kaldırmaz, evlad...

Tarihe Not 17: Yunan Hava Kuvvetleri

Resim
  Azerbaycan’dan Türkiye’ye dönüş uçuşunda Gürcistan sınırları içinde düşen C‑130 tipi askeri kargo uçağımızın enkazından şehit olan 20 kahramanımızın naaşı çıkarıldı; arama‑kurtarma ve kaza kırım çalışmaları sürerken kara kutunun bulunduğu ve verilerinin kazanın nedenini aydınlatmak üzere inceleneceği resmî kaynaklarca duyuruldu.  Milletimizin yüreğini yakan bu kayıp, hem teknik bir soruşturmayı hem de toplumsal bir yas sürecini gerektiriyor; Milli Yas ilan edilmemiş olması Türk Milleti'nin açıkca yüreğini yakıyor. Şehitlerimizin hatırası, korumakla yükümlü olduğumuz en kırılgan ortak değerimizdir. Olayın hemen ardından sosyal medyada yaşananlar trajedinin duygusunu daha da ağırlaştırdı. Yunan Hava Kuvvetleri’ne ait mecralarda, kazada ölen uçak tipiyle aynı C‑130’lara dair görsellerin paylaşılması Türk kamuoyunda derin bir infial yarattı; tepki kısa sürede yayıldı, paylaşımlar kaldırıldı, paylaşımı yapan hesap gizliye alındı ve daha sonra Yunan tarafından başsağlığı mesajı ya...

Türk Hutbesi: 14 Kasım 2025

Resim
 Bismillâhirrahmânirrahîm. “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanma; bilakis onlar diridir, Rableri katında rızıklandırılırlar.” Âl-i İmrân, 3/169. Vatan, sadece haritada bir alan değil; ezanlarla, emanetlerle, alın teriyle ve şehitlerin kanlarıyla mühürlenmiş bir ahittir. Vatan sevgisi imanın terbiyesidir: kul hakkını gözetmek, kamu malını korumak, adaletle hükmetmek ve merhameti gündelik hayatın dili kılmaktır. Sınırda nöbet tutanın vatanı koruması kadar, şehirde dürüst çalışanının da vatanı koruması ibadettendir. Bir millet, merhametle yumuşar, adaletle ayakta durur, liyakatle yükselir. Cuma hutbesi bize hatırlatır: iman, söz ile amel arasında köprü kurmaktır. Evde saygı ve muhabbet, işte doğruluk ve ehliyet, kamuda emanete riayet; bunların her biri vatan ve millet sadakatinin görünür hâlidir. Toplumsal düzen, kul hakkını önceleyen bir vicdanla güçlenir. Aziz Vatandaşlar;  Cumhuriyet, bu milletin bağımsızlık iradesinin kurumlaşmış adıdır. Onu yaşatmak; eğitimi yüceltmek...

Tarihe Not 16: Hasankeyf ve Kültürel Mirasın Yok Edilişi

Resim
  M.Ö. 3.500 yıldan 12.000 yıl öncesine kadar dayanan tarihiyle Hasankeyf, Mezopotamya’nın en kadim antik şehirlerinden biriydi. Bir çok kültürden etkilenmiş mağaraları, köprüleri, camileri ve kale yapılarıyla özellikle Türk-İslam medeniyetinin izlerini taşıyan bu şehir, sadece Batman’ın değil, tüm Türk milletinin ortak mirasıydı.  Ancak Şubat 2018-2020 de yapılan Ilısu Barajı ile birlikte bu eşsiz tarih sular altında bırakıldı. Bugün Hasankeyf’in eski ihtişamlı görüntüsü ile yeni betonlaşmış ve suya gömülmüş hali arasındaki fark, kültürel mirasımıza verilen zararın en somut örneğidir. Hasankeyf’in yok edilmesi, tek başına bir olay değildir. Bu, AKP hükümetinin yıllardır sürdürdüğü “sat-yok et” politikalarının bir devamıdır.   Fabrikaların özelleştirilmesi ve kapatılması: Cumhuriyet döneminde kurulan Sümerbank, Tekel, SEKA gibi fabrikalar birer birer satıldı veya kapatıldı. Bu sadece ekonomik bir kayıp değil, aynı zamanda Türk milletinin üretim kültürünün yok edilmes...

Türk Hutbesi: 7 Kasım 2025

Resim
Kıymetli vatandaşlar;   Rabbimize hamdolsun, O’na yönelenlerin kalbi selim olur. Kur’an bize şöyle seslenir: “İyi bilin ki Allah’a ve Resûlü’ne itaat edenler, hem dünyada hem âhirette kurtuluşa ererler." Peygamber Efendimiz (s.a.s) de vefayı, sadakati ve adaleti sürekli öğütlemiştir. Bugün vefayı, imanı ve bizi konuşuyoruz. İman, kalbin temizliğiyle, sözün ve amelin birliğiyle ölçülür. Vefa ise geçmişe ve emanete sahip çıkmaktır: şehitlerimize karşı saygı, büyüklerimize hürmet, devletimize ve milletimize sadakattir. Bu vefa, sadece anma değil; Vatanımızın eğitim, hukuk ve eşitlik ilkelerini yaşatma iradesidir. Müslüman olmak, adalet ve merhameti hayat hâline getirmektir. Kul hakkına riayet etmek farzdır. Devlet ve toplum hizmetinde dürüstlük, liyakat ve sorumluluk esas olmalıdır. Aileyi korumak, gençleri ilimle yetiştirmek ve kadına saygı göstermek hem dinimizin buyruklarındandır hem de milletimizin güç kaynağıdır. Bugün 10 Kasım’a yaklaşırken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anm...

Tarihe Not 15: Nadir

Resim
  Görülüyor ki artık dünya siyaseti kişiler ve kadroları üzerinden yönleniyor. Türkiye Cumhuriyeti adına Erdoğan ve ABD adına Trump arasında yapılan nadir element anlaşması, kulağa sadece maden işi gibi gelse de aslında büyük bir pazarlığın parçası. Ukrayna hattında gördüğümüz “savaş bitti, şimdi kaynaklara yöneliyoruz” mantığıTürkiye’ye taşınıyor: büyük teknoloji ve enerji anlaşmaları, batmakta olan Boeing şirketinden uçak siparişi, 20 yıllık yapılan doğalgaz anlaşması hepsi birbirine bağlı bir paket gibi. Masada güçlü görünmek için yapılan hamlelerin iç politikada da karşılığı oluyor; meclisten geçirilen yetkiler, PKK'nın legalleşip iç siyasete dahil edilmesi ve BOP'un hızlandırılması dış pazarlığın iç bedelini gösteriyor. Genç kuşak bu işlerin farkında. Batı siyaseti ve Avrupa insan hakları ve demokrasi kararlarını eleşitiren, Doğu Türkistan, Filistin gibi meseleleri takip eden, sorgulayan bir nesil yükseliyor. Onlar için mesele sadece ekonomik çıkar değil; adalet, tarih ve...