Kayıtlar

Tarihe Not 12: Bir Öğün Yemek

Resim
  Türkiye Cumhuriyeti'nin çocukları, bir zamanlar milletin istikbali olarak görülürdü. Bugün ise ne yazık ki, devletin merceği altında değil, ihmali altında büyüyorlar. Sigara içme yaşı yasal olarak 18; fakat sokakta, okul tuvaletlerinde 10-15 yaşında çocukların ellerinde sigara var. Sigara içme yaşı 12'ye düşmüş durumda. Denetim nerede? Alkol satışı da 18 yaş sınırında, ama bakkalların arka kapılarında, mahalle köşelerinde bu yaşın pek önemi kalmamış gibi. Bonzai gibi sentetik maddeler ortaokul kapılarına kadar inmiş. Polis raporları ortada, tutanaklar ortada. Uyuşturucuya erişim yaşı 13'e kadar düşmüş! Sanal bahis siteleri, gençlerin telefonlarında oyun gibi duruyor ama arkalarında milyarlık bataklar var. Okuduğum haberlere göre sabah bahis ve kumar oynama yaşı 10.  CHP, TBMM’ye bir teklif sundu: “Tüm öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek verilsin.” Yani, her çocuk en azından günde bir kez sıcak yemek yiyebilsin. Yani, devlet kendi evladına sahip çıksın. Ama bu teklif, 2025...

İmamoğlu Tutuklu Özel Neden Mutlu?

Resim
 Bildiğiniz üzere Ekrem İmamoğlu 19 Mart tarihinde gözaltına alındı ve ardından tutuklandı.  Önce yolsuzluk dediler, ardından terörden ve organize suçlardan dosya açıldı. Sonra terör soruşturması yolsuzluk suçlamasından hali hazırda tutuklama kararı çıktığı için düşürüldü, yani daha sonra kullanılmak üzere çekmeceye konuldu.  Ben bu konu ülkenin ortak gündemi olduğu, her vatandaşın konuştuğu bir mesele olması sebebiyle ayrıca bir yazı yazma ihtiyacı hissetmedim. Ancak sürecin geldiği noktada vatandaşlar tarafından gözardı edilip siyasetçiler tarafından ise halı altına süpürülen detaylar hakkında birkaç kelam etmenin faydalı olacağı kanaatine vardım. İmamoğlu tutuklandıktan sonra televizyonlarda tutuklanma, diploma iptali, belediyeye kayyum haberleri dolaşırken belediyenin raylı sistem yönetim yetkisi Ulaştırma Bakanlığı'na devredildi. 1-2 haber sitesi dışında ne televizyonlarda ne de sosyal medyada bu haber hakkında hiçbir konuşma yapılmadı.  Belediyenin en büyük ran...

Tarihe Not 11: Rize Orta Camii'nin Yıkılması

Resim
 Rize'de 1737 yılında inşa edilen ve şehrin önemli tarihi yapılarından biri olan Orta Camii, 2018 yılında şehir içi trafik düzenlemeleri ve bulvar projesi kapsamında yıkılmıştır. Yetkililer, caminin birebir aynısının Timya Vadisi'nde inşa edileceğini belirtmişlerdir.  İktidar, tarihî mirasları "modernleşme" kılıfı altında yok etmeye devam ederken Rize Orta Camii’nin yıkılması, sembolik bir dönüm noktasıdır. Yüzyıllardır Karadeniz’in yağmuruna, fırtınasına meydan okuyan bu cami, yıkım ekiplerine birkaç gün bile direnemedi. Üstelik bahane yine tanıdık: “Şehirleşme.” AKP hükümetinin, tarihi yapıların ruhunu silip yerine ruhsuz binalar kondurma hevesi, kültürel mirasımızı dozerlerin önüne sermekte sakınca görmüyor. Üstelik Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın memleketi ve partinin camiler konusunda hassasiyet propagandası yapmasına rağmen. Bu olay, AKP’nin tarih anlayışının özetidir: Osmanlı hamasetini dillerinden düşürmeyip, Cumhuriyet mirasını küçümserken, köklü eserleri yıkmak...

Tarihe Not 10: Kartalkaya Otel Yangını

Resim
 Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde bulunan Grand Kartal Otel'de 21 Ocak 2025 tarihinde meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan yangın, hepimizde derin bir üzüntü ve öfke yaratmıştır. Yaklaşık iki ay süren incelemelerin ardından tamamlanan bilirkişi raporu, bu facianın ardındaki ihmalleri ve sorumluları gözler önüne sermektedir. Rapor, yangının mutfak bölümünde başlayan yağ tutuşmasıyla başladığını ve LPG borularının erimesi sonucu gaz kaçağının yangını büyüttüğünü ortaya koydu. Ancak trajedinin asıl nedeni alevlerin çıkışı değil, gerekli önlemlerin alınmamasıydı. Acil çıkış kapılarının kilitli olması, yangın merdivenlerinin kullanılamaz durumda olması ve duman tahliye sistemlerinin çalışmaması, faciayı katlayan ihmaller arasında yer aldı. Rapora göre otelin sahipleri, yönetim kurulu üyeleri, otel müdürü ve teknik sorumlu asli kusurlu olarak belirlendi. Fakat iş burada bitmiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yetersiz denetimleri ve İl Özel İdaresi’nin ruhsatl...

Tarihe Not 9: Ümit Özdağ Tutuklandı

Resim
 Ümit Özdağ 21 Ocak tarihinde Ankara'da yemek yediği esnada gözaltına alınarak İstanbul'a getirildi. Ardından tutuklanarak Silivri cezaevine gönderildi. Hakkında önce Cumhurbaşkanına hakaretten soruşturma açılan Özdağ, bu suçlamadan beraat edip, halkı kin ve nefrete tahrik etmek(!) suçundan tutuklandı.  Bu saydığım iki suç, ülkemizin en popüler suçlarıdır. İşler öyle bir noktaya gelmiştir ki bırakın doğru sözle muhalefet etmeyi, iktidar partisinin renkleriyle alakalı bir yorumunuz bile size hakaret veya halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek şeklinde açılmış bir dava olarak dönebilir. 40 bin vatan evladının şehadetinden sorumlu bebek katili çıksın mecliste konuşma yapsın, af çıkarıp eve çıkaralım hatta evlenmek istiyormuş da evlendirelim demek halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek olmuyor(!) Bu adamın katil, azılı bir terörist başı olduğunu dile getirip içeride kalması gerektiğini söylemek halkı kin ve düşmanlığa sürüklüyor.  Türkiye yüzyılı işte tam olarak budur. Ümit Özdağ...

Tarihe Not 8: Şehit Mühendis Yusuf Serdar Yücel

Resim
  Roketsan yazılım mühendisi Yusuf Serdar Yücel (25), 6 Ocak 2025 tarihinde Ankara’daki evinde ölü bulundu. İlk incelemelere göre sodyum nitrat içerek intihar ettiği belirtildi. Yapılan haberler de bu şekildeydi. Babası emekli polis Ahmet Yücel 8 Ocakta KRT TV'ye açıklamada bulundu. İfadesinde olayın intihar değil cinayet olduğunu açıkladı. Ahmet Yücel, oğlunun cenazesini gasilhanede eski meslektaşlarıyla birlikte incelediğini belirterek, "Gördüğümüz izlerden, oğlumun diz çöktürülerek ensesine silah dayanıp etkisiz hale getirildiğini, ardından poşetle havasız bırakılarak bir maddeden zehirlendiğini düşünüyoruz. Yüzünde benekler, omuzlarında baskı izleri vardı. Vücudunun geri kalanı tertemizdi. Sağ ayağı ve sağ eli olayın gerçekleştiği pozisyonu gösteriyordu." Dedi. Biz biliyor ve hatırlıyoruz ki Aselsan'da çalışan 8 mühendis, 2006 ile 2017 yılları arasında peş peşe hayatını kaybetti. Kimisine Yusuf Serdar Yücel gibi intihar etti denildi. Kimisine kaza sonucu öldü deni...

Tarihe Not 7: Yenidoğan Çetesi

Resim
  27 Mart 2023 tarihinde CİMER'e bir ihbar geldi. Eski PKK hükümlüsü Doktor İlker Sarı ve Doktor İlker Gönen, özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerini kiralayarak nöbetçi doktor bulunduruyor.  112 Çağrı Komuta Merkezi personellerine rüşvet vererek bebek hasta satın alıyor. Bu yenidoğan bebek hastaların evraklarında sağlık durumlarını kötü göstererek süreci istismar ediyor, SGK üzerinden yoğun bakım ünitesinde tuttukları bebek başına günlük devletten para alıyorlardı. İhbar yapıldıktan 1 sene sonra soruşturma açıldı ve adli süreç başladı. Hastaneler kapatıldı, onlarca sanık tutuklandı ve gündem değiştirilerek meselenin üstü örtüldü. Soruşturma kapsamında, İstanbul'da dokuz, Tekirdağ Çorlu'da bir hastanenin ruhsatı iptal edildi.  Ruhsatları iptal edilen hastaneler şöyle: Özel Avcılar Hospital Hastanesi Özel TRG Hospitalist Hastanesi Özel Birinci Hastanesi Özel Güney Hastanesi, Özel Bağcılar Medilife Hastanesi Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi Özel Reyap İstanbul...

Milli Muhakeme 4: 25 Ekim

Resim
  #Anayasa Soytarılığı Bildiğiniz üzere önceki haftalarda Türk Milleti'ni ahmak yerine koyan iktidar ortağı bir dalyarak, sanki ilk 3 madde ile problemleri yokmuş kurnazlığına yatarak anayasanın dördüncü maddesinin değişmesi gerektiğini söyledi.  & İktidar ortağı MHP'nin başı Devlet Bahçeli, PKK'nın siyasi ayağı olduğunu ve kapatılması gerektiğini söylediği DEM Partililer ile mecliste el sıkıştı ve konuştu. Yaptığı konuşmasında bu el sıkışmayı anayasa işbirliği çatısından kopartıp İsrail'e karşı hepimiz birlik olmalıyız, Türkiye partisi olmalıyız bağlamında değerlendirdi. & Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli'nin bu el sıkışma ve yapılan temasları anayasa değişikliği için cepheyi genişletmek olarak tanımladı ve takdir etti.  & Devlet Bahçeli 22 Ekim'de yaptığı konuşmasında Öcalan'ı meclise çağırdı. Dem partinin başına geçip PKK'nın bittiğini söylemesini istedi.  & Özgür Özel konuşmasında "el yükseltiyorum, Kürtlere bir devlet vaat ediyor...

Milli Muhakeme 3: 5 Ekim

Resim
  ÇÜRÜME: Yaşananlara hayret etmemek elde değil.  Biz ki bir şehit vermenin acısıyla şehirleri inleten bir millettik. Şimdilerde şehit haberleri, kadın cinayetleri, çocuk cinayetleri, her türlü suç ve şerefsizlik o kadar normalleşti ki artık kimsenin umudu da söyleyecek lafı da kalmadı.  Ana haberlerde tek bir pozitif haber bile göremez olduk. İnsanların devlete olan güveni o kadar sarsıldı o kadar suistimal edildi ki devlete en bağlı olanları bile canından bezdi. Hırsızlar, katiller, tecavüzcüler, kaçaklar memleketin dört bir yanında kol geziyor. Bu yaşananlara ses çıkaranlar soluğu cezaevlerinde alıyorlar. Ülkede adalet yok, Adalet Bakanlığı var. Her gün bir felaket haberiyle uyanıyoruz ve faillerinin onlarca suç kayıtları çıkıyor. Memleketi soyan hırsızlar arsız gibi ekranlarda millete akıl veriyor. Bakanın gündemi ise Ankara'ya dünyanın en büyük adalet sarayını inşa etmek.  Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı var. Aile içi şiddet, geçimsizlik, pedofili almış başın...